Bir ayna arıyorum; bana dost, yâr, can yoldaşı olacak.
Bir ayna arıyorum; yaratılışımın inceliklerini bana gösterecek.
Bir ayna arıyorum; cânımı cânına emanet edecek.
Bir ayna arıyorum; özümü yüzünde seyredecek.
Bir ayna arıyorum; nazarı, himmeti hep üzerimde gezecek.
Bir ayna arıyorum; sırrımı âşikâr kılacak.
Bir ayna arıyorum; beni ne eksik, ne fazla yansıtacak.
Bir ayna arıyorum; hatalarımı, kusurlarımı merhâmetiyle setredecek.
Bir ayna arıyorum; her dem taze kalacak, paslanmayacak, tozlanmayacak.
Bir ayna arıyorum; içimi dökecek, derdimi yüklenecek.
Bir ayna arıyorum; gülünce yüzünde güller açacak.
Bir ayna arıyorum; mumu güneş, damlayı deryâ yapacak.
Bir ayna arıyorum; hasretimi dindirip, gözyaşımı silecek.
Bir ayna arıyorum; dört kitap mânâsını bir hecede toplayacak.
Bir ayna arıyorum; Kibrit-i Ahmer gibi bakırı altına dönüştürecek.
Bir ayna arıyorum; idrâkimi uyandırıp, vehimden kurtaracak.
Bir ayna arıyorum; iki deniz yolculuğumda Hızır’ım kesilecek.
Bir ayna arıyorum; başımı dizine koyacak, saçımı okşayacak.
Bir ayna arıyorum; beni benden alıp Öte’ye taşıyacak.
Bir ayna arıyorum; incinmeyecek, incitmeyecek, kırmayacak, kırılmayacak.
Bir ayna arıyorum; yedi gök aşıp Mi’râc’a yol bulacak.
Bir ayna arıyorum; uykusuz, umutsuz gecelerime muştular sunacak.
Bir ayna arıyorum; Rahmân’ın kokusunu Yemen’den getirecek.
Bir ayna arıyorum kısaca; aradığımdan haberi olacak.
NECMETTİN ŞAHİNLER
8 KASIM 1999
TRABZON