ALLAH’IN ADI İLE BAŞLAYALIM HER İŞE
RAHMÂN VE RAHÎM O’DUR, ŞÂHİT OLUR GİDİŞE
DÜŞÜN Kİ MESAJIMIZ YÜCELERDEN İNMİŞTİR1
BÜTÜN AÇIKLIĞIYLA ORTAYA SERİLMİŞTİR2
SİZİN ARKADAŞINIZ SAPMAMIŞ, AZMAMIŞTIR3
HİÇ, KENDİ HEVESİNİ KELÂMA KATMAMIŞTIR4
VAHİYDİR OKUDUĞU, KALBİNE İNDİRİLEN5
ÜSTÜN GÜÇLERE SÂHİP MELEKLE ÖĞRETİLEN6
ASLÎ ŞEKLİYLE GÖRDÜ O ELÇİYİ PEYGAMBER7
BÖYLECE ÜMMETİNE OLDU AÇIK BİR HABER
UFKUN UÇ NOKTASINDAN8 DOĞRULDU O NEBÎYE
YAKLAŞARAK YANINA9, “İKİ YAYLIK” BERİYE10
BU YOLLA İLÂHÎ VAHY, VAHYEDİLDİ KULUNA11
KALBİ YALANLAMADI, GÖZ BAKINCA NÛRUNA12
BİR YANILSAMA DEĞİL, RÛHÎ BİR TECRÜBEYDİ
NE GÖRDÜĞÜ HAKKINDA TARTIŞMA GEREKSİZDİ13
BİR KEZ DAHA GÖRMÜŞTÜ CEBRÂİL’İ BİR ZAMAN14
SÜKÛNET VE ESENLİK NOKTASINA UZANAN15
VÂDEDİLEN CENNETİN16 MEÇHÛL PARLAKLIĞINDA
TASVİR EDİLEMEYEN İHTİŞÂMIN BAŞINDA17
NE GÖZ KAYDI BU ANDA NE DE SINIRI AŞTI18
O RABBİNİN EN BÜYÜK ÂYETİYLE KAYNAŞTI19
SORDUN MU HİÇ KENDİNE, LÂT, UZZÂ20, MENÂT KİMDİR21
DÜZMECE SEMBOLLERE, BU TAPINMAK DA NEDİR?
ŞİMDİ ÜÇ DİŞİ PUTU ATFEDERKEN ALLAH’A22
ERKEK ÇOCUKLARINI İSTEMEK YANLIŞ SAHA23
BU HAKSIZ BİR TAKSİMDİR, ADÂLETSİZ YAKLAŞIM24
PUTLARIN ADLARIYSA ATALARDAN PAYLAŞIM
ONLAR HAKKINDA ALLAH İNDİRMEMİŞ BİR DELİL
BUNA RAĞMEN MÜŞRİKLER ONLARA OLMUŞ KEFİL
TAKILMIŞLAR PEŞİNE ZAN VE KURUNTULARIN
RABLERİNDEN GELENE HİÇ OLMAMIŞLAR YAKIN25
DİLEDİĞİ HER ŞEYE SÂHİP MİDİR Kİ İNSÂN26
OYSA DÜNYÂ ÂHİRET ALLAH’INDIR BU İHSÂN27
ŞEFÂAT EDEMEZLER GÖKLERDEKİ MELEKLER
FAYDALARI DOKUNMAZ, KARŞILANMAZ DİLEKLER
ANCAK GELİRSE İZİN, ALLAH’TAN BİR DİLEMEK
O ZAMAN İŞ DEĞİŞİR, RÂZI OLMUŞTUR DEMEK28
DİŞİ İSİM VERİRLER MELEKLERE MÜŞRİKLER29
ÖTEYE İNANMAZLAR BU İHLÂSSIZ MÜNKİRLER
BİLGİLERİ YOKTUR HİÇ ÂHİRET KONUSUNDA
YALNIZ ZANNA UYARLAR GERÇEĞİN KARŞISINDA30
EY PEYGAMBER YÜZ ÇEVİR KUR’ÂN’DAN KOPANLARDAN
DÜNYÂYA ÇOK KAPILIP, ÖĞÜNÜP DURANLARDAN31
ONLARIN İLİMLERİ, YALNIZ BURAYA KADAR32
DALÂLETİ TEVHÎDE, TERCİH EDENLER AĞLAR
GÖKTE YERDE NE VARSA HEP ALLAH’A ÂİTTİR33
CEZÂ, ÖDÜL O’NDANDIR BUNA ÂLEM ŞAHİTTİR
KİM KAÇINIR GÜNAHTAN, BİR DE ÇİRKİN FİİLDEN
ARADAKİ HATÂLAR BAĞIŞLANIR RABBİNDEN
ALLAH İNSÂNI ÖNCE, TOPRAKTAN YARATMIŞTIR
SONRA ANNE KARNINDA BİR SÜRE SAKLAMIŞTIR
BÜTÜN BU GELİŞMELER, BÖYLECE BAŞLAMIŞTIR
ALLAH VAR OLANLARI, İLMİYLE KUŞATMIŞTIR
ÖYLEYSE İNSÂNOĞLU SAF SAYMASIN KENDİNİ
TAKVÂYI İSTİYORSA YENSİN NEFSİN FENDİNİ34
PEKİ HİÇ DÜŞÜNDÜN MÜ ARKASINI DÖNENİ35
CİMRİLİK TASLAYIP DA GÖNÜLSÜZCE VERENİ?36
GAYBI KENDİ YANINDA ZANNETMİŞTİR O KİŞİ37
GERÇEK İLE BÂTILI KARIŞTIRMAKTIR İŞİ
NE MÛSÂ’NIN VAHYİNDEN ÖĞRENMİŞTİR CEFÂYI38
NE DE DOST İBRÂHİM’DEN ANLAMIŞTIR VEFÂYI39
HİÇ KİMSE BAŞKASININ40 GÜNÂHINI ÇEKEMEZ41
AMELİ GÖSTERİLİR, ÖTESİNE EREMEZ42
ZAMÂNI GELDİĞİNDE İLERDE GÖRECEKTİR43
YAPTIĞININ ÖDÜLÜ HEMEN VERİLECEKTİR44
VARLIĞIN BAŞI SONU45 RABBİNİN KATINDADIR46
GÜLDÜREN, AĞLATAN O, HER ŞEYİN FARKINDADIR47
ÖLÜMÜ VE HAYÂTI BİZE BAĞIŞLAMIŞTIR48
ERKEĞİ VE DİŞİYİ49, NUTFEDEN YARATMIŞTIR50
Kİ YENİDEN DİRİLTMEK O’NUN KUDRETİNDEDİR51
ZENGİN VE MEMNUN KILMAK HEP O’NUN ELİNDEDİR52
ŞÜPHESİZ YALNIZ O’DUR PARLAK YILDIZIN53 RABBİ54
BU YILDIZ Kİ SIR DOLU SONSUZ SEMÂNIN KALBİ
ÂD55 VE SEMÛD KAVMİNİ ALLAH HELÂK ETMİŞTİR56
HİÇBİR İZ BIRAKMADAN YERYÜZÜNDEN SİLMİŞTİR
ONLARDAN ÖNCESİNDE NÛH KAVMİ DE YOK OLDU57
ÇOK AZMIŞ VE ZÂLİMDİ, YIKILDI58 BİRDEN SOLDU59
EY İNSÂN ARTIK DÜŞÜN, HANGİ NÎMET KUDRETTEN60
HÂLÂ ŞÜPHE DUYARSIN, RABBİNİN KEREMİNDEN
BÜTÜN BU UYARILAR ÖNCEKİ61 ÇAĞRILARDIR62
YAKLAŞAN SON SAATİN KESİN KANITLARIDIR63
ALLAH ONU AÇACAK ZAMÂNI GELDİĞİNDE64
ŞAŞIRACAK BİR ŞEY YOK65, HER ŞEY O’NUN ELİNDE
AĞLAYACAĞIN YERDE EY İNSÂN GÜLÜYORSUN66
GAFLET İÇİNDE HÂLÂ EĞLENİP DURUYORSUN67
ARTIK O’NA SECDE ET68, KUL OLMAKTAN AYRILMA69
DEĞİŞMEZ GERÇEK BUDUR, NEFSİNE DE ALDIRMA
NECMETTİN ŞAHİNLER
31 MART 2025 PAZARTESİ, 18.34
- Necm 53/1: “Ven necmi izâ hevâ.” ↩︎
- Yâhut, “Battığı zaman yıldızı düşün”: bâzı sebeplerden dolayı müfessirlerin büyük kısmı tarafından tercih edilen bir çeviri şekli. Ancak, müfessirlerin hemen hemen tümüne göre, necm terimi ki,“göründü”, “başladı”, “ortaya çıktı”, “meydana geldi” anlamlarına sâhip olan “neceme” fiilinden türetilmiştir. Aynı zamanda, tedrîcen, âdeta parça parça meydana gelen yâhut ortaya çıkan bir şeyin “gözler önüne serilmesi”ni/“gözler önüne serdikleri”ni gösterir. Bu nedenle, necm terimi, başından beri, Kur’ân’ın tedrîcen vahyedilen parçalarının (nucûm) her biri ve böylece tedricî vahiy süreci yahut onun “gözler önüne serilmesi” için kullanılmıştır. ↩︎
- Necm 53/2: “Mâ dalle sâhıbukum ve mâ gavâ.” ↩︎
- Necm 53/3: “Ve mâ yentıku anil hevâ.” ↩︎
- Necm 53/4: “İn huve illâ vahyun yûhâ.” ↩︎
- Necm 53/5: “Allemehu şedîdul kuvâ.” ↩︎
- Necm 53/6: “Zû mirreh (mirretin), festevâ.” ↩︎
- Necm 53/7: “Ve huve bil ufukil a’lâ.” ↩︎
- Necm 53/8: “Summe denâ fe tedellâ.” ↩︎
- Necm 53/9: “Fe kâne kâbe kavseyni ev ednâ.” ↩︎
- Necm 53/10: “Fe evhâ ilâ abdihî mâ evhâ.” ↩︎
- Necm 53/11: “Mâ kezebel fuâdu mâ reâ.” ↩︎
- Necm 53/12: “E fe tumâr rûnehu alâ mâ yerâ.” ↩︎
- Necm 53/13: “Ve lekad reâhu nezleten uhrâ.” ↩︎
- Necm 53/14: “İnde sidretil muntehâ.” ↩︎
- Necm 53/15: “İndehâ cennetul me’vâ.” ↩︎
- Necm 53/16: “İz yagşes sidrete mâ yagşâ.” ↩︎
- Necm 53/17: “Mâ zâgal basaru ve mâ tegâ.” ↩︎
- Necm 53/18: “Lekad reâ min âyâti rabbihil kubrâ.” ↩︎
- Necm 53/19: “E fe reeytumul lâte vel uzzâ.” ↩︎
- Necm 53/20: “Ve menâtes sâlisetel uhrâ.” ↩︎
- Arapların dişi telakkî ettikleri melekler ile birlikte “Allah’ın kızları” olarak gördükleri “bu üç dişi puta” tapılırdı ve bu putların Hicaz ve Necd’de birçok heykeli bulunurdu. ↩︎
- Necm 53/21: “E lekumuz zekeru ve lehul unsâ.” ↩︎
- Necm 53/22: “Tilke izen kısmetun dîzâ.” ↩︎
- Necm 53/23: “İn hiye illâ esmâun semmeytumûhâ entum ve âbâukum mâ enzelallâhu bihâ min sultân (sultânin), in yettebiûne illez zanne ve mâ tehvel enfus (enfusu), ve lekad câehum min rabbihimul hudâ.” ↩︎
- Necm 53/24: “Em lil insâni mâ temennâ.” ↩︎
- Necm 53/25: “Fe lillâhil âhiretu vel ûlâ.” ↩︎
- Necm 53/26: “Ve kem min melekin fîs semâvâti lâ tugnî şefâatuhum şey’en illâ min ba’di en ye’zenallâhu limen yeşâu ve yerdâ.” ↩︎
- Necm 53/27: “İnnellezîne lâ yu’minûne bil âhireti le yusemmûnel melâikete tesmiyetel unsâ.” ↩︎
- Necm 53/28: “Ve mâ lehum bihî min ilm (ilmin), in yettebiûne illez zann (zanne), ve innez zanne lâ yugnî minel hakkı şey’â (şey’en).” ↩︎
- Necm 53/29: “Fe a’rıd an men tevellâ an zikrinâ ve lem yurid illel hayâted dunyâ.” ↩︎
- Necm 53/30: “Zâlike mebleguhum minel ilm (ilmi), inne rabbeke huve a’lemu bi men dalle an sebîlihî ve huve a’lemu bi menihtedâ.” ↩︎
- Necm 53/31: “Ve lillâhi mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ardı li yecziyellezîne esâû bimâ amilû ve yeczîyellezîne ahsenû bil husnâ.” ↩︎
- Necm 53/32: “Ellezîne yectenibûne kebâirel ismi vel fevâhışe illâl lemem (lememe), inne rabbeke vâsiul magfireh (magfireti), huve a’lemu bikum iz enşeekum minel ardı ve iz entum e cinnetun fî butûni ummehâtikum, fe lâ tuzekkû enfusekum, huve a’lemu bi menittekâ.” ↩︎
- Necm 53/33: “E fe re’eytellezî tevellâ.” ↩︎
- Necm 53/34: “Ve a’tâ kalîlen ve ekdâ.” ↩︎
- Necm 53/35: “E indehu ilmul gaybi fe huve yerâ.” ↩︎
- Necm 53/36: “Em lem yunebbe’ bimâ fî suhufi mûsâ.” ↩︎
- Necm 53/37: “Ve ibrâhîmellezî veffâ.” ↩︎
- Bu temel ahlâkî kural Kur’ân’da beş kez geçmektedir. Bu kuralın anlam ve sonucu üç aşamalıdır: ilkin, insanoğlunun doğumundan îtibâren yüklendiği “ilk günah” şeklindeki Hristiyan doktrini kesinlikle reddedilmektedir; ikincisi, kişinin günahlarının bir azîzin veyâ peygamberin kendini fedâ etmesi sâyesinde “bağışlanabileceği” fikri reddedilmektedir (meselâ, Hz. Îsâ’nın insanlığın günahkârlığı için vekâleten kendini fedâ etmesi şeklindeki Hristiyan doktrininde yâhut insanın Mithras tarafından vekâleten kurban edilmesi şeklindeki daha eski Pers doktrininde olduğu gibi); ve üçüncü olarak da, günahkar ile Allah arasındaki herhangi bir “aracılık” ihtimâli reddedilmektedir. ↩︎
- Necm 53/38: “Ellâ teziru vâziretun vizre uhrâ.” ↩︎
- Necm 53/39: “Ve en leyse lil insâni illâ mâ seâ.” ↩︎
- Necm 53/40: “Ve enne sa’yehu sevfe yurâ.” ↩︎
- Necm 53/41: “Summe yuczâhul cezâel evfâ.” ↩︎
- Lafzen, “en uzak sınırı” yâhut “varacağı hedef”; evrenin hem zaman hem de mekân olarak başlangıç ve bitişini ve her şeyin doğduğu ve varacağı kaynağı gösteren bir tanımlama. ↩︎
- Necm 53/42: “Ve enne ilâ rabbikel muntehâ.” ↩︎
- Necm 53/43: “Ve ennehu huve adhake ve ebkâ.” ↩︎
- Necm 53/44: “Ve ennehu huve emâte ve ahyâ.” ↩︎
- Necm 53/45: “Ve ennehu halakaz zevceyniz zekere vel unsâ.” ↩︎
- Necm 53/46: “Min nutfetin izâ tumnâ.” ↩︎
- Necm 53/47: “Ve enne aleyhin neş’etel uhrâ.” ↩︎
- Necm 53/48: “Ve ennehu huve agnâ ve aknâ.” ↩︎
- Büyük Köpek (Canis Major) takım yıldızına ait olan ve parlaklık derece ve sıralamasında ilk sırada yer alan bir yıldız. Ay gökteki en parlak yıldız olduğundan İslam öncesi Arabistan’ında yaygın olarak tapınma konusu yapılırdı. “Rabbu’ş-şi‘râ” ifâdesi, deyimsel olarak, evrenin Yaratıcısını ve Destekçisini mecaz yoluyla anlatmaktadır. ↩︎
- Necm 53/49: “Ve ennehu huve rabbuş şı’râ.” ↩︎
- Necm 53/50: “Ve ennehû ehleke âdenil ûlâ.” ↩︎
- Necm 53/51: “Ve semûde femâ ebkâ.” ↩︎
- Necm 53/52: “Ve kavme nûhın min kabl (kablu), innehum kânû hum azleme ve atgâ. ↩︎
- Necm 53/53: “Vel mû’tefikete ehvâ.” ↩︎
- Necm 53/54: “Fe gaşşâhâ mâ gaşşâ.” ↩︎
- Necm 53/55: “Fe bi eyyi âlâi rabbike tetemârâ.” ↩︎
- Hz. Peygamber’e bahşedilen vahyin “yeni” bir din kurmayı amaçlamadığı, tersine, daha önceki peygamberlere emanet edilen temel mesajı sürdürdüğü ve teyid ettiği gerçeğine işaret -bu örnekte Son Saat’in ve Allah’ın nihaî yargılamasının gerçekleşeceğinin kesinliğine işaret. ↩︎
- Necm 53/56: “Hâzâ nezîrun minen nuzuril ûlâ.” ↩︎
- Necm 53/57: “Ezifetil âzifeh (âzifetu).” ↩︎
- Necm 53/58: “Leyse lehâ min dûnillâhi kâşifeh (kâşifetun).” ↩︎
- Necm 53/59 “E fe min hâzel hadîsi ta’cebûn (ta’cebûne).” ↩︎
- Necm 53/60: “Ve tedhakûne ve lâ tebkûn (tebkûne).” ↩︎
- Necm 53/61: “Ve entum sâmidûn (sâmidûne).” ↩︎
- Bu âyet secde âyetidir. ↩︎
- Necm 53/62: “Fescudû lillâhi va’budû.” ↩︎