MAKALELER
Su da Susuzları Arar
Hz. İbrâhim önce “Sâre” ile evliydi. Fakat evliliklerinin üzerinden yıllar geçmesine rağmen çocuk sâhibi olamamışlardı. Yaşı epeyce ilerlemişti Hz. İbrâhim’in. Sonun da Sâre’nin de oluruyla câriyesi Hâcer ile evlendi. Bir süre sonra hâmile kalan Hacer, bir
Bir Göründün Bir Kayboldun Serap Misâli *
*Dere tepe demem güzel, ararım seni. Rahmân’ın “var kılıcı” nefesi âlemin “nefsi”ne dönüştüğünde, her soluklanış kesintisiz bir varlık ve yokluk zincirini de ortaya çıkarır. Âlemlerin aslı bir
Kuyunun Karanlığında
Yûsuf’un kardeşlerinin tümü planlanan bu cinayeti kabullenmiş değildirler. Özellikle kardeşlerden biri bu konuda vicdânının sesini dinlediğinde titriyor, yapmayı tasarladıkları şeyin korkunçluğu karşısında ürperiyor ve Yûsuf’u onlardan kurtaracak
Harften Kelâma, Vahdet’ten Kesret’e
Daha önce de söylediğimiz gibi “Hurûf-ı Mukattaa”, ayrık/kesik harfler demektir ve bu harfler bazen tek, bazen çift ve bazen üçlü, dörtlü, beşli gruplar hâlinde sûrelerin başlarında yer
Geceyi Soluyanlar
Tevhîd bir Kâinat nizâmıdır ve bunu yeryüzünde uygulamakla görevli olan da insandır. İnsanların pek çoğunun câhil, nankör ve hevâsına uyan türden ve pek azının da şükredici olması
Yakîn’e Erişmek
Kıyâmet, âhiret, diriliş ve ölüm gerçeği üzerine yoğunlaşan Vâkıa Sûresi, bütün bu tabloları canlı/çarpıcı/ürpertici/müjdeci bir şekilde gözümüzün önüne sererken, sonuna yaklaştığımız 95. âyetinde bunların kuşkusuz “Hakka’l-yakîn” yani kesin yaşanacak değişmeyen/şaşmayan
Duâ Gerçeği
İnsan-Allah diyaloğunun biri yukarıdan aşağı, ötekisi aşağıdan yukarıya iki görünümü vardır. Birinci görünüm vahiy ve ilhâmı, ikinci görünüm duâ faaliyetini ortaya çıkarır. Duâ ve davet kökünden türeyen
Güneş’i İzlemek/İdrâk Etmek Ay’ın İşidir
Anladık ki Güneş ve Ay, Allāh’ın kâinat kitabının iki büyük âyetlerindendir ve bu iki gök cismi Yaratıcı’nın irâdesine ve belirlediği düzenin yasalarına tâbî olarak kendi yörüngelerinde/gayelerinde ezelî görevlerine uygun olarak
Birleşenler Ayrıldığında
Kur’ân, başlangıçta bir bütün olan göklerin ve yerin sonradan Allāh tarafından ikiye ayrıldığını söyler. Şüphesiz bu ayrılışın en büyük nedeni insanın yaratılışına zemin/ortam hazırlamaktır. Göklerin ve yerin tek sahibi ve
Nefs Âlemlerinin Üstüne Çıkarılmak
Hz. Meryem ergenlik çağına girmiştir. Gelişiminin bu aşamasında fiziksel olarak gerekli yeteneklere kavuştuğu için, Ma’bed’deki hizmetine de başlamıştır. Hizmetten arda kalan zamanında ise, büyük bir coşkuyla Mihrâb’ında