MAKALELER
Su da Susuzları Arar
Hz. İbrâhim önce “Sâre” ile evliydi. Fakat evliliklerinin üzerinden yıllar geçmesine rağmen çocuk sâhibi olamamışlardı. Yaşı epeyce ilerlemişti Hz. İbrâhim’in. Sonun da Sâre’nin de oluruyla câriyesi Hâcer ile evlendi. Bir süre sonra hâmile kalan Hacer, bir
Kur’ân’ın Kapısı
Klasik bir yaklaşımla düşündüğümüzde, “Kur’ân’ın Kapısı”ndan ilk anlaşılan şey Fâtiha Sûresi’dir. Çünkü İlâhî Kelâm’a giriş önce onunla başlamaktadır. Aynı zamanda Hz. Peygamber bu sûreye “Ümmü’l-Kitâb” adını vermiştir. Bunun nedeni, Fâtiha Sûresi’nin
İplerimiz Kopmadan
İki yıl önce 2004 Danimarka yapımı, Anders Ronnow Klarlund yönetmenliğinde kuklalarla çekilmiş ve adı “İpler” olan uzun metrajlı “fantastik” bir film izlemiştim. İlk izlediğimde çok sıkıcı gelmişti bana; ama sonra
Kâbe’nin/Tevhîd’in Mimarı
Hz. İbrâhim, Kur’ân’da Allah’ın “Halîl/samimi dost” ifadesiyle nitelediği ve “ince rûhlu, yumuşak başlı, çok içli, merhametli, dönüp dönüp Rabbine yönelmek ve O’na yakın olmak isteyen biri” olarak tanımladığı peygamberlerden
Tevhîd-i Zâtı Anlamak / Lâ Mevcûde İllallah
Tevhîd Mertebeleri’nin üçüncüsü olan “Tevhîd-i Zât” yani Zât’ın birliği fenâ makāmlarının sonuncusudur. Bu makāma delil olarak Kur’ân-ı Kerîm’den şu âyetler verilir: “Küllü şey’in hâlikun illâ vechehû”: Allāh’ın Vech’inden başka
Kalb’in Fethi
Şaban ayının sonlarıydı. Oruç tutulacak Ramazan ayına az kalmıştı. Selmân, bu ay içerisinde önemli değişikliklerin olacağını sezinliyordu. Çünkü Hz. Peygamber’i çok düşünceli görüyordu. Sorduğunda da tatmin edici
Hazîneler Çıkarılmak İçindir
Eşyayı görmek ile “eşyanın ardını görmek” arasında önemli farklar vardır. Tıpkı Hz. Mûsâ ile Hızır’ın arasında vukû bulanlarda olduğu gibi! Biri duvarı görmüş, diğeri duvarın ardını; biri zâhiri görmüş, diğeri
Tecellîde Boşluk Yoktur
Rivâyet edilir ki bir gün Hz. Peygamber sahâbîlerle bir yere giderken yolda boş boş oturan bir adamın yanından geçmiş ve ona selâm vermemiştir. Dönüşte aynı adamı elinde
Kuşdilini Bilir misin Belkıs?
Kuşdilini bilir misin Belkıs? Eğer bilseydin Hüdhüd’ün seni Hz. Süleymân’a nasıl anlattığını da bilirdin şüphesiz. Kuşların diline düştüysen yeryüzünün her yönüne haberin ulaşmış demektir. Yine de mutlu
Hamd Zât’adır, Şükür Sıfat’a
Hamd-ü şükran eyledi zâtın gören vechimde; Nefsin temâşâ eden ikrâh etti o demde! Hamd ve şükür Kur’ân’ın en önemli kavramlarından ikisidir. Belki müfessirlerin ve dil bilimcilerinin genel kanaatlerine göre hamd,