MAKALELER
O Artık Selmân!
Mabih bekleye dursun, Hz. Peygamber hicret arkadaşı Ebû Bekir ile birlikte çoktan Mekke’den ayrılmıştı. Sevr Mağarası’nda üç gün saklandıktan sonra iki arkadaş Ebû Bekir’in temin ettiği develerle birlikte Kızıl Deniz sâhil yolunu izleyerek mağaradan ayrılışlarının on ikinci gününde Akik Ovası‘na vardılar. Ovanın
Gerçek İncil Dört İncil’den Farklıdır
Kur’ân’da İncil kelimesi on iki yerde –daha çok Tevrat ile birlikte– geçer ve bu ilâhî vahyin Hz. Îsâ’ya gönderildiği vurgulanır: “Biz, Meryem oğlu Îsâ’yı, o [geçmiş peygamber]lerin
İnsânları Rab Edinmek/Rabler Hegemonyası
Tevhid, ulûhiyete ortaklık kabul etmediği gibi “aracılığı” da kabul etmez. Çünkü varlığın gözbebeği olarak yaratılan insânın varlıktaki yeri için bir aracının söz konusu olması düşünülemez. Yine yaratılmışlar
Cennetten Mahrum Olmak
Allah tarafından seçilmiş ve özel bir yaratılışla dünyâya getirilmiş bir insânı sırf babasız doğdu diye ulûhiyete ortak etmek, hattâ daha da ilerisi O’nu Allah ile özdeşleştirmek ve
Allah, “Tek İlâh’tır”
Hz. Yusuf bir saray iftirası sonucu zindana atıldığında onunla birlikte iki genç daha zindana atılmış ve orada arkadaş olmuşlardı. Bu gençler zindanda gördükleri bir rüyayı Hz.Yusuf’a yorumlatmak
Siz mi Daha İyi Bilirsiniz, Allah mı?
Siz mi daha iyi bilirsiniz, Allah mı? Bir âyeti tefsir etmek veyâ yorumlamak bu eylemi gerçekleştirenlerin diledikleri gibi kişisel subjektif/indi yaklaşımlarına, nefsi arzu ve duygularına/temennilerine bırakılmamıştır. Yine
Lânetli Kavim Yoktur, Lanetli Zihniyet Vardır
Bu kitap çalışmasına başladığım günlerde henüz Filistin/İsrail savaşı başlamamıştı. Sonra savaş başladığında ülkemizde olduğu gibi dünyâ genelinde de yaptığı insânlık dışı zulüm/soykırım/katliam yüzünden İsrail’e karşı yöneticilerden çok halk ölçeğinde
Sahâbe Gerçeği
Ezeli kader, seçilen her peygamberin görev yapacağı toprağı ve bu toprakta hayat süren insanları önceden belirlemiştir. Hatta bir irfânî yaklaşıma göre, daha o peygamber gönderilmeden o bölgedeki
İnsan Denen Bilmece
Tarih boyunca “İnsan nedir?” sorusuna ilim, felsefe, sanat ve din açısından sayısız cevaplar verilmiştir. İlmin yaptığı tanımlar insanın nesnel/kadavra yönüyle ilgilidir. Yani ilim, yaşayan insandan çok laboratuvarda maddesiyle yer